21 Nisan 2013 Pazar

9 aylık Deniz'in İnci Gibi Taze Dişi :)

Benim bana göre daha dün doğan meleğim sonunda dişedi:)
9. ayına girdiği bugün itibariyle rüyamda üç dişi çıkmış olarak görmemle birlikte sabah kuzuyu bir yoklayayım dedim. Bir baktım ki sert bir şeyler elime geldi, hemen çay kaşığı ile tıklattım "çın çın" ses geldi :)  Hemen cümle aleme haber uçurdum, yeni anne olunca başıma gelen her ilk, büyük yankı uyandırıyor benim nazarımda :)

ahanda görgüsüz anne modeline örnek mesaj :)


Demek bir haftadır çektiğimiz uykusuzluk, her zamankinden daha çok meme düşkünlüğü, kabızlık, huzursuzluk hali buna delaletmiş. İlk dişinin şerefine kuzucum bugün bir keyifli, bir tatlıydı ki sorma gitsin. O zaman hoşgelmiş, sefalar getirmiş miniğimin ilk dişi, diğerleri de inci gibi sapasağlam olsun diyelim...

Uyuyorum, uyanıyorum; Deniz büyüyor... Yetişemiyorum gerçekten, bana hala 5-6 aylıkmış gibi geliyor, o zamandan bu zamana zamanın nasıl geçtiğini hiiiç anlayamadım hala da anlayamıyorum. Galiba bundan sonra da daha bir jet gibi geçeçek ve ben artık alışacağım :)

Gelelim Deniz meleğinin yediği nanelere. Kendileri çoklu itiraza koşullanmış durumda, bu ne demek? Hemen açıklayalım, kucak dışında her türlü şeye itiraz ediyor. Özellikle de dışarıdan eve girerken, mama sandalyesine oturturken, yok efendim bezini değiştirirken, istediği herhangi bir şey olmamışsa ve bunun gibi çocuk milletinin "istediğini yaptırma" adı altındaki numaraları.

Elbetteki elzem bütün ihtiyaçlarına cevap veriyorum, özellikle keşif dönemine engel olmamak adına neredeyse her şeye dokunması kontrollü serbest. Yani serbest dediysek sıcak çaya dokunmak istedi diye al sana sıcak çay, dokun keşfet yavrum demiyorum. Ammaaaa şarjlı süpürgeyle bir elimde Deniz, bir elimde süpürge işine hem vallahi hem de billahi gücüm yetmiyor arkadaş. Tamam anladık, bayılıyor süpürgenin sesine, yürümesine; lakin bu evin erkeğinin işi olsun değil mi ama??
Bunlardan en sevdiğim itiraz konusu, sokaktan evin kapısına giriş yaptığımız anki itirazdır ki onun hastasıyım gerçekten:) Kendisi de anası gibi sokak süpürgesi olma yolunda hızla ilerliyor. Malum ben hamileliğimde yok araba üstünde yok domates tarlasında, gitmediğim yer kalmamıştı. Bir de dışarı kavramı Deniz için açık hava demek, yürüyüş demek, salıncağa binmek demek, yürüyüş yaparken etrafı izlemek demek... Yani yavru her türlü kapalı alandan buna araba içi, özellikle de avm gezileri dahil; neredeyse hepsinden tiksiniyor diyebilirim. Tecrübeyle sabittir oralarda nasıl da mızıklayıp stres olduğu...


39 haftalık gebeş Esra bahçe biberlerini topluyor :)
Deniz yavrusunun güneşlenen ayakları
anasına bak oğlunu al :)


Minik kuş tam bir bülbül oldu çıktı. Bıcır bıcır hiç susmuyor; aba, ada, dada, baba, mem (genelde uyku kelimesidir delikanlının), hagga, gaga, ge (bu kelime benim bir ara çok "gel" dememin bir ürünüdür) aklıma gelen en çok gevelediklerinden :)

Yemek kısmına gelirsek; Gurme Deniz et suyuna çeşitli sebzelerden(en az 6 sebze çeşidi) yapılmıs çorbasına yürekten bağlılık gösteriyor, yani ondan başka ana gıdası yok. Ben de tüm verebileceğim şeyleri onun içinde sunuyorum beyfendiye. Bakliyat, tahıl, pirinç, irmik vs grubunu çorba içinde kullanarak çözmeye çalışıyorum. Bunun dışında kahvaltıda bir yumurtanın neredeyse hepsini bitiriyor, tabi eğer etrafta dikkat dağıtıcı unsurlar yoksa. Meyve sularıyla arası oldum olası yoktu zaten, ama kuru meyvelerden incir ve hurmanın aşığı. Canım benim elindeki inciri "bana da ver Deniz" dememle birlikte hemen ağzından çıkarıp uzatıyor. Paylaşımcı yavruum, yerim onu :)

Açıkçasını söylemek gerekirse Deniz (maşallah) sağlıklı bir bebek, bu sebeptendir ki birgün az yemiş birgün çok yemiş çevre baskısı olmadığı sürece ben çok takmıyorum. Çünkü hala ana besin kaynağının anne sütü olduğu inancındayım. Zaten bu aydan itibaren  Deniz bizim yemeklerimizden yemeli (aslında ilk baştan beri bu böyle olmalıydı), belki bu sayede daha çok lezzete alışır.

Bu arada geri geri sürünüyor, oturur pozisyonda ileri gitmek için gardını alıyor ama genelde sağ ayak sıkışıp kalıyor. Onu çıkartıcam derken de hemen pozisyonu bozuluyor yavrucağın, ne yapalım bekleyip göreceğiz :)) Daha çok; ayaklanma, ben yanındaysam oraya buraya sıkı sıkıya tutunmaca (çok da sağlamcıdır kendisi), hedefte şarjlı süpürge varsa ona koşar adımlar atmaca ama biz isteyince atmamaca peşinde...
Neyse ne, öyle ya da böyle büyüyorlar mı ? Evet, aman sağlıklı olsunlar da her şey hallolur...

Sevgiyle, yeni yeni dişlerle :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder